MUTAFFİFİN SURESİ
وقال مجاهد:
{ران} /14/: ثبت
الخطايا. {ثوب}
/36/: جوزي. وقال
غيره: المطفف
لا يوفي غيره.
الرحيق: الخمر.
{ختامه مسك} /26/:
طينته. التسنيم:
يعلو شراب أهل
الجنة. {يوم
يقوم الناس
لرب العالمين}
/6/.
Mücahid şöyle demiştir: ران rane (Mutaffifin 14)
"günahların sabit olması" anlamını ifade eder.
Bir diğer müfessir ise şöyle demiştir: ......Mutaffif
(Mutaffifin 1) "başkasının hakkını tam vermeyen" demektir.
AÇIKLAMA: ......Ran ve ........rayn "örtü" anlamında
olup parlak bir eşya üzerindeki yansımaya benzer. İbn Hıbban, Hakim, Tirmizı ve
Nesaı Ebu Hureyre'den Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu
rivayet etmişlerdir: "Kul bir günah işlerse kalbinde bir nokta oluşur.
Eğer kişi, kendisini günahtan sıyınp tevbe ederse kalbi parlar .
. .
Yok eğer tekrar aynı günahı işlerse bu nokta kalbini kaplar.
Işte bu Allah'ın ........kella bel rane ala kulubihim ma konu yeksibun ayetinde
bahsettiği randır."
يَوْمَ
يَقُومُ
النَّاسُ
لِرَبِّ
الْعَالَمِينَ
1. "ÖYLE BİR GÜN Kİ, İNSANLAR O GÜNDE ALEMLERİN RABBİNİN
HUZURUNDA DİVAN DURACAKLARDIR, "(Mutaffıfin 6) AYETİNİN TEFSİRİ
حدثنا
إبراهيم بن
المنذر: حدثنا
معن قال: حدثني
مالك، عن
نافع، عن عبد
الله بن عمر
رضي الله عنهما:
أن النبي صلى
الله عليه
وسلم قال:
({يوم
يقوم الناس
لرب
العالمين}.
حتى يغيب
أحدهم في رشحه
إلى أنصاف
أذنيه).
[-4938-] Abduııah İbn Ömer r.a. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in "Öyle
bir gün ki, insanlar o günde alemlerin Rabbinin huzurunda divan
duracaklardır," ayeti hakkında şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "O
gün insanların her biri iki kulağının yarısına kadar kendi terinde
kaybolacaktır. "
Tekrar: 6531.
Diğer tahric edenler: Tirmizî, Tefsir-ül Kur’ân; Müslim, Cennet
Fethu'l-Bari Açıklaması:
Ter'in insan vücudundan, suyun ibrik gibi bir kaptan serpilmesi
gibi ara ara çıkmasından dolayı ona .......raşh denmiştir.
İmam Müslim Miktad İbn Esved kanalıyla Hz. Nebi'in şöyle
buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kıyamet günü güneş insanlara yaklaşır.
Nihayet bir mil kadar onlara yakın olur. İnsanlar da amellerine göre ter içinde
kalırlar. Bir kısmı topuklarına kadar, bir kısmı beline kadar, kimi de ağzına
kadar terde kalır."